GÜNDEM KÜLTÜR-SANAT

ORTAYLI “UYKU HARAM, ÇALIŞMAK LAZIM”

 ORTAYLI: BİZE UYKU HARAMDIR, ÇALIŞMAMIZ LAZIM.

Afyonkarahisar’da “100. Yılda Uluslararası Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi Sempozyumu” yapıldı.

Afyonkarahisar’da “100. Yılda Uluslararası Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi Sempozyumu” 28 ağustosa kadar devam edecek.

Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı:

“Büyük Taarruz, esir düşmeyi sözlüğünde barındırmayan bir milletin düşmana attığı en büyük tokattır”

TTK Başkanı Birol Çetin ise;

Yurt dışında ülkemize yönelik olan karalama kampanyalarına cevap veriyoruz. Fakat esas bir görevimiz daha var. Milli Mücadele ruhumuzu diri tutmamız gerekiyor”

Afyonkarahisar’da Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) ile Türk Tarih Kurumu (TTK) iş birliğinde, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Valilik ve Belediyenin destekleriyle “100. Yılda Uluslararası Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi Sempozyumu” düzenleniyor.

Atatürk Kongre Merkezi’ndeki sempozyum, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, 100. yıl önce bugün en “Büyük Taarruz” ile bağımsızlık ateşinin yakıldığını söyledi.

Ağustos ayının Türk tarihi açısından pek çok zafere şahitlik ettiğini dile getiren Yiğitbaşı, “Üzerinde huzurla yaşadığımız bu topraklar dünya tarihinin gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından birini yazarak, işgal güçlerini yurttan kovarak bağımsızlık ateşi Büyük Taarruz’u başlatıldı. Ağustos ayı tarihimiz için zaferlerle dolu bir aydır. Malazgirt, Otlukbeli, Çaldıran, Mohaç gibi nice zaferler, takvimler ağustos ayını gösterirken kazanılıştır.” dedi.

Bunların sonuncusu ve en anlamlılarından birinin de Büyük Taarruz olduğunu ifade eden Yiğitbaşı, şöyle konuştu:

“Büyük Taarruz, esir düşmeyi sözlüğünde barındırmayan bir milletin düşmana attığı en büyük tokattır. Dönemin en güçlü devletlerine ve ordularına karşı aziz milletimiz, tüm yokluk ve zorluklara göğüs gererek, bağımsız ve hür bir şekilde yaşamak, kutsal vatan toprağını korumak için yediden yetmişe kendisini kurtuluşa ve zafere adamış, gazi olmuş, şehit düşmüştür. Vatanımızı, birlik ve beraberliğimizi, cumhuriyetimizi korumak için verdiğimiz mücadelelerde Seyit Onbaşılar, Nene Hatunlar, Yüzbaşı Agahlar, Ömer Halisdemir’ler, Fethi Sekin’ler ve nice isimsiz kahramanlar hiçbir zaman bitmeyecek tükenmeyecektir.”

Yiğitbaşı, milli mücadelenin zaferle neticelenmesinde çok büyük rolü olan ve Anadolu’nun en değerli, en kadim şehirlerinden biri olan Afyonkarahisar’ın, cumhuriyetin temellerinin atıldığı ve sağlamlaştırıldığı yer olduğunu kaydetti.

“Milli Mücadele ruhumuzu diri tutmamız gerekiyor”

TTK Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin de Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Büyük Taarruz’da şehit ve gazi olanları rahmetle yad ettiğini dile getirdi.

Kurumun 91. yılında olduğunu ve Atatürk’ün kendilerine verdiği istikamet doğrultusunda Türk tarihini bütün yönleriyle bilimsel metotlarla araştırmaya çalıştıklarını aktaran Çetin, “Bugüne kadar 2 bin 100 civarında kitap yayınladık. Bu görevimizin yanı sıra, yurt dışında ülkemize yönelik olan karalama kampanyalarına cevap veriyoruz. Fakat esas bir görevimiz daha var. Milli Mücadele ruhumuzu diri tutmamız gerekiyor. Bugün de aramızda büyük oranda gençler var. Bu ruhu diri tutmak çok önemli. İşte bu anlayışla, bugün Büyük Taarruz’un 100. yılında da bize aktarılan bu ruhu, gençlere aktarmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.

AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş da 100 yıl önce bugün Gazi Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Afyonkarahisar’da Büyük Taarruz’un başlatıldığını belirterek adanmışlıkla hareket eden Türk ordusunun milletiyle bütünleşerek 27 Ağustos 1922’de Afyonkarahisar’ı düşman işgalinden kurtardığını, 30 Ağustos’ta Başkomutan Meydan Muharebesiyle Yunan kuvvetlerinin Dumlupınar’dan Uşak ve İzmir istikametine sürüldüğünü anlattı.

Tarihçi ve akademisyen Prof. Dr. İlber Ortaylı da sempozyumun açılışındaki konferansında Türkiye’nin devlet geleneğine çok önem verdiğini ve hızlı örgütlendiğini söyledi.

Her milletin tarihten gelen kendine özgü karakteristik özellikleri olduğundan bahseden Ortaylı, “Bizim vazifemiz devamlıdır. Bize uyku haramdır, çalışmamız lazım. Çalışa çalışa bu dünyaya geliriz, çalışa çalışa da gideriz. Çarpışa çarpışa ölürüz, çarpışa çarpışa kalırız. Bir daha dirilir, bir daha devam ederiz. Bunu unutmayalım. 30 Ağustosların manası da budur.” dedi.

Konferansın ardından Vali Yiğitbaşı, Ortaylı’ya AKÜ Rektörü Prof. Dr. Karakaş da TTK Başkanı Birol’a plaket takdim etti, TTK’nın hazırladığı belgesel izlendi.